Erzurumdan Tortum şelalesine, ordan artvine, ordanda hopaya kadar otostop ile güzelce geldim. Artvinden sonra hava iyice bozdu, yollar boyum kadar kar içinde ve her yer buz!! Eğer yolda bir sağa bir sola kaymasa araba tam bir Bob Ross tablosu gibi yollarda. 

Sınır kapısından geçtikten sonra tüm taksiciler sanki aslanların önünden geçen bir ceylana baktığı gibi bana bakıyorlardı. İngilizce olarak konuşmaya başladı. Otobüs yok taksi kullanman lazım vs vs. O zaman otostop çekerim diyince sağolsun Gürcü bir abla rusça olarak otobüsün olduğunu ve 1 lariye götürdüğünü söyledi. Ve ben bunu anladım. Hala daha nasıl anladığımı bilmiyorum. Sonra nereli olduğumu sordu ve Türk olduğumu söyleyince şaşırıp nasıl rusça konuşabildiğimi sordu. Ve konuşma Türkçe olarak devam etti.

Şehir merkezinde indikten sonra, kaza atlatmaların korkusu ve ablanın ısrarları üzerine Couchsurfingten bulduğum yardımsever couch'um Alex'in evine taksi ile gittim. Çok iyi birisi, kendisi Ukraynalı ve oda şuan uzun bir turda sadece hava şartlarından dolayı biraz ara vermek istemiş. Gerçekten helal olsun aylık 30 dolar ile yaşıyor.

Merkeze indikten sonra yürüyerek bir kaç yeri turladım. Çok ahım şahım bir şehir değil açıkçası Batum. Ama 1 gün ayırsanız yeter. Akşam yemeği için 2 noddle ve yol içinse bir salam ve bir ekmek alıp evin yolunı tuttum. Tuttum tuttum ama yol yol değil ki Grönland sanki. Belediye gerçekten bu sefer çalışmıyor hiç bir yer tuzlanmamış. Her çatıdan kar kütleleri düşüyor. Hatta bi sefer tam 2 adım arkama düştü. Umarım yolu sorunsuz atlatırım. Eve geldikten sonra yemeği yaptık hazırlandım ve bu sefer de Alexin teklifi üzerine taksi ile gitmek zorunda kaldım 6 lari 12 lira 6 kilometre için bence çok iyi bir fiyat. Hele ki bu karlı havalarda. Velhasıl tren istasyonuna geldim su ve sigara almak için yakında ki bir benzin istasyonuna geldin. Baktım wifi neden kullanmayayım değilmi mi? Zaten daha bir buçuk saat var. Yokmuş otomatik düzelen benim saatim düzelmemiş. Lanet olası hala daha düzelmiyor. Batumun saati hala daha Türkiye ile aynı gösteriyor. Biraz oyalandıktan sonra tren garına girip acı gerçek ile yüzleştim. Saat 01.13! Tren 00.50de kalkıyor. Ama benim saatüm hala daha 00.13. 6 kilometre kadar geri yürüyeceğime mi yanayım 24 lari bilet gitti ona mı yanayım. Sabah bir daha bilet alacağıma mı yoksa 6 kilometre yolu yine yüreyeceğime mi yanayım. Neyse büyük bir yol dersi oldu bana.