Doğu ekspresinden bildiriyorum

by - 07 Şubat


Bunları gece saat 3.05 sularında Ankaradan hareket eden Doğu Ekspres'inden bildiriyorum.Çuvallar dolusu eşya ile seyahet edenler bir yanımda ikili koltuğa yatan teyzeler bir yanda. Gece servisi başlamak üzere, birazdan bir görevli geçip su, içecek bir kaç bişey ve biraz da atıştırmalık satmaya çalışıcak. Ankara'da çok güzel zaman geçirdim. O anlatılan gri şehir bir anda rengarenk oldu.

Ankaraya iner inmez puslu ve içinde oksijen olmayan havayı çektim içime. Eşyalarımı toparlayıp Ankaray'a geçtim Kızılaydan aktarma ile Batıkent'e doğru yol aldım. Yaklaşık bir saat süren bu kısa yolculuğumdan sonra Güneş beni aldı. Eve geldiğimiz de ise yemek hazırladı bana. Hem yemekten tırtıkladım hem güzel sohbet ettik Güneş ile. O kadar güzel hikayeler vardı ki saatin ne zaman 2 olduğunu anlamadık.

Sabah tam 9da uyanıp günaydın sigara mı yakmadan kahvemi demledim.Balkonda sigara mı içerken evlerin çatılarına gözüm ilişti. Gece gece farketmedim demek ki karlı olduklarını. Sonra biraz etrafa bakınca dedim ki ben Ankarada'yım bunlar doğal sabahtan kar yağınca bu kadar olabiliyor. İzmir ve Antalyada, karın nasıl yağdığını bilmediğim için 3 4 günlük kar zannetmiştim. Kahvemi yudumlarken Güneşte uyanıp kendi kahvesini demledi ufak bir tost yaptı. Resmen bir İngiliz kahvaltısı!

Çok durmayıp gezmeye çıktık. Ankara'da pek fazla birşey olmadığını söyledi bana. Varmış meğersem. Göksu parkında yarım saatlik bir yürüyüş ardından bowling. Sanırım bowlingte yendiğim için çok içerledi. 

Size bahsettiğim gece serviside vagona girdi. Daha önceden aldığım şeftali suyum ile çokanat'ımı yerken insanları izliyorum. Kimi ne alsam ne yesem diye düşünüyor kimisi yarın yaşayacakları boyun ağrısından bi haber uyuyakalmışlar. Bense kulaklığı takmış ay yıldız logolu soğuk pencereden ara sıra görmekte olduğum köy ışıklarını izliyorum. Güneş ise çok sinirlenmişti bu duruma ve hırsını bir liraya yumruk attığımız makinelerden çıkartıyordu. Serçe parmağı gibi incecik bir kızdı ama çok güçlü vuruyordu. Hırsını çıkarmıştı en azından.

Ankara'yı bir Ankaralı gibi hakkıyla bir gün geçirdim. Yeni yapılan hastanelerin oraya daha bir çok Ankaralı gitmemişken ben gittim. Ufak bir problemi vardı minik tetkik ve kan aldırmadan sonra orta şiddette bir yağmurla Ümitköy'e geçtik. Geleceğimden haberdar olan 2 yıl önce beraber çalıştığım iş arkadaşım beni tanımadı. Baya baya gözümün içine bakarak bu kim amk dediğini düşünüyorum. 20 saniye sonra Özhun mu bu acaba diyip durumu idrak ettiğini düşünüyorum. Çok güzel pek güzel kahvelerimizi içtik. Sonrasında ise herkes yoluna gitti o Batıkent'e ben ise Doğu Ekspresine.

Gar'a geldiğimde hemen vagona atladım. Çantamı yerleştirirken iki arkadaş gözüme çarptılar hemen kısa bir tanışma aynı kafalarda olduğumuz çok barizdi. Muhabbet üstüne muhabbet sonrası yemekli vagonda birerde kahve patlattık. Güzel gelmişti. Bugünün dört ya da beşinci kahvesi olmuştur. Gece serviside bittiğine göre biraz uyuyayım sonra güb doğumunu kaçırmak istemem. 

You May Also Like

0 yorum