Ufak bişeyler atıştırdıktan sonra sigara mı yaktım ve annemle kavga etmeye başladık. Tutturdu kadın yolluk yapıcam da yolluk yapıcam tamam okey yap. 2 ekmek arası köfte yolluk değildir ama ya. Sağolsun bizimkiler biraz bonkördür. Parada tutuşturdular cebime. Biraz istemem yan cebime koy havaları da olsa belli abi o para bi şekilde cebime giricekti. 

Bu uğraşmalar nerdeyse 9a kadar sürdü ve çantamı aldım vedalaşıp evden çıktım. Sokağın sonundan el salladım bizimkilere. Bundan sonra başka bir özhunla karşı karşıyaydık. Antalyadan Ankaraya giden 2 yol var biri şehrin bir tarafı diğeri öteki tarafı. Bense aldığım bilgiler doğrultusunda döşemealtı taraflarında çekmeye karar verdim. Tramvaydayken ufak ufak yağmur atıştırmaya başladı. Bundan bişey olmaz yardır çocuğum. Fatihte indikten sonra başladım otostopa giden vızır vızır duran yok. Kağıtlara Ankara yazdım gözükmüyordur diye 06 yazdım yok abi olmayınca olmuyormuş derken yaşlıca bi amcam sağolsun beni aldı dedi ki seni yukarıya bırakıyım ordan daha çok şansın var dedim olur okey. Gittim yukarısı daha beter ve bir yağmur başladı hayatımda gördüğüm fırtınalar arasında ilk 10'a girerdi.

4 saatin sonunda pes ettim. Haklı olarak pes ettim çünkü donuma kadar ıslandım. Ters yönden otostop çekip sağolsun Antakyalı bir abimiz ve eşi beni aldı ve otogara kadar bıraktı. Gördüğüm anda Ankara otobüsünü durdurdum bileti 80 demelerine rağmen dedim ki şunu bi 50 60 yapıverde gideyim. Anlaştık bindim bunları yazarkende bir yandan Akdağ'ı izliyorum bir yandan da bunları yazıyorum.